İPUCU #46: Uzaktan Çalışma Yaklaşımı Önyargılarınıza Yenik Düşmesin
Pandemi sonrasında toparlanma sürecine girdik. Ofisler yavaş yavaş eski hareketliliğine dönmeye başladı. Ve pek tabii ki, kahve sohbetlerinin vazgeçilmez konusu şu oldu: Evden çalışmak mı yoksa ofise gitmek mi daha iyi?
Kurumların bu konu hakkındaki kararını verilere dayanarak vereceğini tahmin etsek de, uzaktan çalışma konusuna karşı hiç farkında olunmadan bir önyargı geliştirildiğini görebiliyoruz. Bu nedenle Azor olarak, gelecekte uzaktan çalışma kavramının daha fazla hayatımızda olacağı gerçeğini göz önüne alarak bu konuya yaklaşımımızdaki ve/veya analizlerimizdeki tarafsızlığı olumlu etkileyeceğini düşündüğümüz bir hususa dikkat çekmeyi istedik: Uzaktan çalışma kavramı pandemi dönemi hariç ele alınmalı.
Neden mi?
Uzaktan çalışma kavramı sadece evden çalışmayı içermez. Bu yaklaşım daha geniş bir uzayı kapsar ve çalışanlara işlerini icra edebilmeleri için ofis de dahil olmak üzere sayısız lokasyon alternatifi sunar. İş insanları çalışacakları yeri ihtiyaçlarına ve işinin gereklerine göre belirleme şansına sahiplerdir. İsterlerse sakin bir köşede kendi başlarına, isterlerse de takım arkadaşları ile beraber çalışabilirler. Uzaktan çalışma sistematiği sunduğu esneklik sayesinde çalışanlara, görevleri ve ihtiyaçlari arasında bir denge kurulabilmesine destek olur. Kısacası esnekliğin, denge ve verimlilik getirmesi hedeflenir.
Diğer yandan pandemi, hayatımızdaki birçok şeyi olduğu gibi uzaktan çalışma kavramını da özünden uzaklaştırdı. İhtiyaca göre belirlenebilecek lokasyon seçeneklerini tek seçenekle sınırladı. Uzaktan çalışma adı altında herkesi evine hapsetti. Bireysel veya takım çalışmalarıyla sosyal ihtiyaçlarını dengeleyebilen çalışanları sosyal mahrumiyetle başbaşa bıraktı. Bununla da kalmadı, çalışan ebeveynlerin, yaşadıkları rol çatışmaları nedeniyle duygusal karmaşalar yaşamalarına neden oldu. Sunduğu esneklikle bir denge sağlayan uzaktan çalışma süreci, pandeminin geçici kurallarıyla sınırlı ve dengesizliklerle dolu bir yaşam tarzı olarak karşımıza çıktı. Çalışanlar, uzaktan çalışma sürecini mahrumiyetlerle yaşamak durumunda kaldı.
Çalışanların ellerinde olmayan nedenlerle zihinlerinde negatif duygularla eşleştirdiği uzaktan çalışma süreci, algısal etkilerini gelecek günlerde gösterebilir. Yine de, pandemi özelindeki gerçekleri "uzaktan çalışma" kavramının özünden ayırabilmek hem söz konusu husus hakkında alacağımız kararlarda çeşitli önyargılardan uzak durmamıza hem de yeni normale daha kolay alışmamıza destek olabilir.
Azor Brand & People Solutions