Vaka Çalışması: Bir KOBİ’nin İnsan ve Değer Odaklı Strateji Yolculuğu
"Peter Drucker’a göre bir firmayı yakından tanımak istiyorsanız öncelikle amacını anlamanız gerekiyor. Onun gözünden bir firmanın amacı, hem müşteriye değer katan hem de kendisine gelir sağlayan özelliklere sahip olmalı.
Drucker’ın geleneksel bir yaklaşım ile üretilen değeri finansal gelirle eşleştirdiği bu bakış açısı, modern çağın getirileriyle değişmiş durumda. Yeni dünyada Simon Sinek ve Gary Hamel gibi fikir önderleri finansal getirinin bir sonuç olduğunu ve organizasyonların insanlığa değer katan nitelikte olmasının gerektiğinin altını çiziyorlar. Aslına bakarsanız Drucker da günümüz şartları dahilinde bunu kabul ediyor, görüşlerini güncelliyor ve bir firmanın sadece kâr etmek için var olduğunu düşünmenin, bir insanın sadece nefes alıp vermek için hayata geldiğini düşünmek kadar yüzeysel bir durum olduğunu belirtiyor.
DEĞER ÖNERGESİ
Peki bir firmanın amacını nasıl tasarlamak gerekiyor?
Bizce en doğru ve yalın yöntem kendimize “Bahsi geçen firma dünyada olmasaydı, müşterileri ve paydaşları ne kaybederdi?” sorusuna cevap aramaktan geçiyor. Biz bunu “değer önergesi” olarak adlandırıyoruz.
Ayrıca bir vaat olma özelliğine sahip bu cümlenin söz konusu değeri katacağı insan kitlelerini, yani müşterilerini (iç ve dış) ve paydaşlarını çok iyi anlaması gerekiyor. Bunun için onlarla temas halinde olup düzenli araştırma ve değerlendirmeler yaparak hedef kitlenin ana motivasyonlarını, tanımlı ve henüz tanımlanmamış ihtiyaçlarını tespit edebilmek kritik önem arz ediyor. Bu şekilde, bir idealden beslenen değer önergesinin somut bir şekil alması ve firmanın farklılaşma unsurlarının ortaya koyulması mümkün olabiliyor.
İş bununla da bitmiyor… Tasarlanacak “değer önergesi” cümlesinde kullanılacak kelimeler bile büyük önem arz ediyor. Zira söz konusu önermesinin iletişimini sağlayan bu kelimelerin firma içindeki ve dışındaki tüm partiler tarafından hedeflenen şekilde algılanması ve her şeyden önemlisi onları arzu edilen yönde harekete geçirmesi gerekiyor. Bu noktada da, nörobilim ve konfor alanı psikolojisi alanları bizlere önemli tüyolar veriyor. (İş Dünyasının Konfor Alanı ve Beynimiz ve Konfor Alanı Psikolojisi başlıklı yazılarıma bakabilirsiniz.)
Kısaca özetlemek gerekirse “değer önergesi” Simon Sinek’in de vurguladığı gibi “var olma nedenimize” karşılık geliyor. Ve doğru tasarlanmış bir önerge amaç, misyon ve vizyon gibi stratejik yapı taşlarının da DNA’sını oluşturuyor. Gelin, firmaların kendilerini en doğru şekilde anlatmalarına destek olan bir değer önergesinin ülkemizdeki bir KOBİ’nin hayatına ne gibi faydalar kattığını hep beraber inceleyelim."
Not: HBR Türkiye özgün içerik politikası nedeniyle, söz konusu makaleler sadece hbrturkiye.com adresinde yayımlanabilmektedir.