İPUCU #29: Akıntı Etkisi Nedir? Nasıl Önüne Geçilir?
Metin 9 ay önce girdiği kurumunda mutluydu. Buradaki görev tanımı sayesinde finans alanındaki tecrübesini şirketin ana operasyonuna daha fazla fayda yaratabilecek şekilde kullanabilirdi. Öyle ki; bu motivasyon ile bugün yapılacak toplantıya iyi bir hazırlık yapmıştı. Kurumun amiral gemisi olan ürünün son 5 yıllık verilerini almış ve çeşitli incelemeler yapmıştı. Birazdan katılacağı toplantıda da söz konusu ürün için atılması gereken yeni adımlar konuşulacaktı. Önemli olduğuna inandığı bulguları vardı. Bunları diğer departmanlardaki arkadaşlarıyla paylaşabilmesi durumunda geçmişte yapılan bazı hataların önüne geçilebileceğini ve çok daha verimli bir süreç izlenebileceğini düşünüyordu. Fayda sağlayabilmek fikri onun mutluluğunu artırıyordu.
Metin eşyalarını toparladı ve toplantı salonunun yolunu tuttu. İçeri girdiğinde birkaç arkadaşının söz konusu yeni süreç hakkında tartıştığını ve benzer fikre sahip olduklarını gördü. Salona bir kişi daha geldi ve onların sohbetine katıldı. Son olarak proje lideri toplantı salonuna girdi ve konuşulanları dinlemeye başladı. Öyle gözüküyordu ki, proje lideri de onlarla aynı fikirdeydi. Ancak Metin; çalışma arkadaşlarının kendi ön çalışmasındaki bulguları fark edemediklerini anlıyordu. Yine de süregelen konuşmaları bölmemeye, düşüncesini açıklamak için doğru zamanı beklemeye karar verdi. Sonuçta proje lideri ona da söz hakkı vermeliydi.
Toplantı, başından sonuna kadar herkesin hem fikir olduğu düşüncenin nasıl hayata geçirilebileceği konusu etrafında döndü. Metin konuşmaları dikkatle dinliyor, notlar alıyordu. Ancak, düşüncelerini paylaşma konusundaki heyecanı azalmaya başlamıştı. Zira, nihai karar alınmış gibi gözüküyordu. Ayrıca, kimsenin Metin'in fikrini sormaması, moralini bozmaya başlamıştı. Toplantı sonunda, proje lideri Metin'e döndü ve "Metin, aksi bir durum belirtmediğin için senin de hem fikir olduğunu düşünüyorum. Son olarak eklemek istediğin bir şey varsa, duymak isteriz."
Söz sırası Metin'e gelmişti... Ancak, Metin ortak fikirlerin yarattığı bir akıntıya kapılmıştı. O an için konuyu sil baştan açmanın doğru olmayabileceğini düşündü. Metin, susmayı tercih etti...
Siz farkında olun ya da olmayın, ofislerinizde buna benzer senaryolar neredeyse her gün yaşanıyor. Bir karar almak ya da bir konuyu tartışmak için toplandığınızda çoğunluğun ortak fikri bir akıntı yaratıyor ve farklı düşüncedeki kişiler susmayı tercih edebiliyorlar. Bu nedenle, liderlerin bu gibi akıntıların önüne geçebilmeleri süreçlerin ve kararların çok daha etkili olmasına yardımcı olabiliyor.
AKINTI ETKİSİNİN ÖNÜNE NASIL GEÇİLİR?
Sizler için derlediğimiz bu 4 adım üzerine odaklanarak Akıntı Etkisi'ni minimize edebilir, karar alma süreçlerinizin verimini ve kalitesini artırabilirsiniz.
- EKİBİNİZİ YAKINDAN TANIYIN: Ekibinizi yakından tanımanız, bu gibi durumlarda benzer fikirleri paylaşabilecek grupları öngörebilmenize ve toplantıda akıntı yaratabilecek kitleleri belirlemenize destek olabilir.
- İLK SÖZÜ AZINLIĞA VERİN: Akıntının önüne geçmenin en etkili yöntemlerinden biri, henüz fikirsel akıntılar başlamadan ilk sözü azınlıklara vermek olabilir.
- SUSKUNLARI DAHİL EDİN VE CESARETLENDİRİN: Toplantı boyunca suskun olan arkadaşlarınız varsa, onlara düşüncelerini sorun. Eğer paylaşılan fikir, farklı bir görüş ortaya koyuyorsa ters akıntı yaratmak için "Bu hiç aklıma gelmemişti. Çok enterasan olabilir. Biraz daha detay verebilir misin?" gibi dokunuşlarla onları cesaretlendirin.
- EKİBİNİZİ BİLİNÇLENDİRİN: Bu gibi engellerin önüne geçmek için yapabileceğiniz en etkili hareketin ekibinizdekilerin farkındalığını artırmak olduğunu unutmayın.
Azor Brand & People Solutions