Kutunun Dışında Düşünmenin En Kolay Yolu
Kutunun dışında düşünmek…
"Aramızda bu kavramı duymayan olmadığını düşünüyorum. Şahsen ben, bu sözle lise döneminde tanıştım. Felsefe odaklı bir dersimiz vardı ve öğretmenim bana durmadan “kutunun dışında düşünmem” gerektiğini söylüyordu. Bunu takip eden üniversite sürecinde de hayal gücümüzü fitillemeye çalışan bazı akademisyenler sorunlara farklı bakış açıları ve çözümler sunabilmemiz için yine aynı söylemle bizleri motive ediyorlardı. Profesyonel hayata adım attığımda ise bu söz grubu artık hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmişti. Yeni problemlerle karşılaşıldığında yönetim “yeni” çözümler talep ediyordu. Ancak, şu da bir gerçek ki, ortaya koyulan çözümler daha önceki yöntemlerle fazlasıyla benzeşiyordu. İşte o an, o söz yine duvarlar arasında yankılanıyordu: “Biraz kutunun dışında düşünün arkadaşlar…”
Özellikle profesyonel hayatta bu gibi senaryolarla sıkça karşılaşıldığı büyük bir gerçek. Zira bu söylem herkesin anlamını bildiği; ancak, bir türlü gerçek anlamda somutlaştıramadığı bir kavram. Bu söz grubu sıkça dile getirilse de, söyleyen kişiye “bana o kutuyu tanımlar mısınız?” ya da “ söz konusu kutunun dışına çıkmam için bir yöntem önerir misiniz?” diye sorulduğunda genelde elle tutulur cevaplar alınamıyor. Yani; bu kavram güzel bir noktaya temas etse de, ayakları yere basan ve karşısındakini harekete geçirebilen bir özelliğe sahip değil.
Bunun en büyük nedenlerinden biri “kutunun dışında düşünme”nin bir “kavram” olması. İnsan beyni, duyularıyla deneyimleyebildiği nesneleri rahatlıkla algılayabilirken, soyut konularda zorlanıyor. Çünkü, elle tutulamayan, gözle görülemeyen bir şeyi zihninde canlandırması için somut bir nesneyi anlamlandırabilmeye göre çok daha fazla enerji harcıyor. Beynimiz için “somut” basit bir problemken, ”soyut” karmaşık bir probleme karşılık geliyor. Bu karmaşık organımız hemen her türlü problemi çözebilecek potansiyele sahipken, bilinçsizce de olsa genelde zordan kaçınma ve kolaya kaçma eğiliminde oluyor.
Bu noktada, “kutunun dışında düşünme” kavramının sizleri, liderlik ettiğiniz kişileri ve nihai karar vericileri harekete geçirebilecek hale gelmesi için bu metaforu olabildiğince somutlaştırmak istiyorum."
Not: HBR Türkiye özgün içerik politikası nedeniyle, söz konusu makaleler sadece hbrturkiye.com adresinde yayımlanabilmektedir.