Koronavirüs Konfor Alanlarımız Hakkında Bize Neler Öğretti?
......
Konfor alanı yaklaşımıyla ilgili bir diğer önemli konuysa özellikle VUCA gibi bir konjonktürde konfor alanlarımızın dışına hiç çıkmamanın mümkün olmaması. Hızla değişen dünyada insanlar iki şekilde konfor alanlarının dışına çıkabiliyor. Birincisinde insan, içinde yaşadığı dünyayı takip ediyor, olası değişimlere karşı bilinçli şekilde önceden harekete geçiyor ve kendini değiştiriyor. Bu senaryoda insan, kurguladığı ve planladığı bir süreç dahilinde olduğu için ağırlıklı olarak heyecan alanına geçiş yapma şansına sahip oluyor. Biz buna etkenlik hali diyoruz. İkinci senaryodaysa insan, konfor alanında olmaktan memnun olduğu için bilinçli ya da bilinçsiz şekilde bu bölgeyi korumaya çalışıyor. Ancak gün geliyor, kontrolü dışındaki değişkenler onu konfor alanının dışına atıyor. Bu süreçte insan ağırlıklı olarak kendini kaygı alanında bulabiliyor. Biz bunu edilgenlik hali olarak adlandırıyoruz. Şu da bir gerçek ki; kendini bilinçli şekilde konfor alanlarının dışına çıkarabilen kişilerin değişim ve dönüşüme karşı adaptasyon kasları gelişiyor. Hayat, onları zorunlu olarak konfor alanlarının dışına attığında edilgen olanlara göre yeni normallere adapte olabilmeleri daha hızlı ve kolay oluyor.
......
Not: HBR Türkiye özgün içerik politikası nedeniyle, söz konusu makaleler sadece hbrturkiye.com adresinde yayımlanabilmektedir.